9 Mart 2015 Pazartesi

Her Şey Fazla İnsan Olmaktan




Kimine göre evrimsel bir tür, kimine göre eşref-i mahlukat, kimine göre evrenin merkezindeki canlı. Nice olumlu anlamlar taşır "insan" kelimesi. Bu türü yücelten birçok lafımız vardır mesela.. "İnsan ol" derler hani. "İnsanlık ölmemiş" diye manşet de atarlar kendi türünden başka birine yardımı dokunanlar için. İnsan olunca çözülür çünkü her şey. En erdemli ya da en şerefli derler bu canlıya din alimleri veya filozoflar.

Gün geçmiyor ki insanlık tarihi ile ilgili bi primatın  fosil çene kemikleri ya da başka türlerin varoluşunun bizim varoluşumuzla ilgili buluntuları ortaya çıkmasın. Sürekli yeni bulgularla "milyarlarca ve milyarlarca" yıllık evrende yalnız olduğumuz fikri koşar adımlarla uzaklaşıyor akıldan. O bizden koşa koşa uzaklaşadursun, insanlığın dünyadaki geleceği ile ilgili hikayeleri artık dinsel efsanelerden değil, bilimsel makalelerden okunuyor. Rakamlar konuşuyor, ekranlar bağırıyor. S. Hawking çıkıp dünyayı kastederek "buranın işi bitti" diyebiliyor. Bunların hepsi direkt olarak yine insanı vuruyor. İnsanlık ne yapıyor? O Mars benim, bu Titan senin. Acaba neden ? İnsanlık derken "Bu Tarz Benim" diyen de ayrı bi  kategori tabii. 

Daha bu türün kaç bin yıldır bu gezegende var olduğunu kestiremeseler de bin(belki milyon belki milyar) yıllar geçtikçe türümüzün bize sonradan eklenen  alametifarikası maalesef "akıl". Evet maalesef.

"Harbi nerden başladıysa bu işin başlangıcı nasıl son bulursa bulsun ya da zaten ben öldükten sonra ne olursa olsun" temelli o bencil düşünceyle "eşref-i mahlukatız biz" fikri tamamen aynı. Evrende yalnız olunamayacağını yine rakamlar anlatabiliyorken, adam gözünün önünde olan ama  bizim gibi akla sahip olmayan  milyarlarca ve milyarlarca türün bizden daha önce yok olmasını dert etmiyor. Ne de olsa piramitin tepesinde insanoğlu var dimi?  O tüketici insanoğlu. Evet o tür. Besin zincirinde olmayışının hiçbir canlıyı etkilemeyeceği, şu an dünyadan bu türü çekip alsalar hiçbir canlı varlığın zarar görmeyeceği yaratık. Olmazsa olmaz olanları kesip, biçip, giyen, yöneten o tür. İşte tür o tür ama eşref-i mahlukat be kardeşim! Ne şerefli ama!

 İnsanın  doğasını yönetmeye başladığı tarih tam olarak bilinmiyor. Yani aklın teknolojiden önce kullanılmaya başlandığı o belirli tarih net değil. O net olmayan tarih bu türün ve o türden dolaylı veya doğrudan etkilenen birçok türün ölmeye başladığı tarih bana göre. Dünya canlı türleri,  akıl denen piyango insan denecek hayvana vurduğunda affedersiniz ki sıçmış. Çünkü o eski maymunlar akıl geldikten sonra kendini hayvandan saymamış, kral benim demeye başlamış. Önce kendi doğasına savaş açmış, kendinden çıkmış. Düzen kurmaya kalkmış, sahip olmuş, toplamış, üretmiş, tüketmiş, yetmemiş. Hep bana demiş, bugünlere gelmiş. Aklı ona anlayamadığı şeyler için otoriteye itaat et demiş, etmişler. Bir de akılları yetmedikleri ve yetmeyecekleri şeyler için de zarar vermişler. Ona, buna, kuşa, ağaca..

Hani derler ya piyangodan çıkan para yaramaz diye. Ben de onu insana uyarlıyorum aslında. O akıl denen piyango bize yaramamış kardeşim. Biz, her şeye bizle beraber zarar vermişiz. Ama ucu bize dokunmaya başlayınca "hadi kaçalım buradan" dercesine tutuşanlar oluyor. Bakıyorum bu aralar o gezegende yaşam belirtisi arıyo, yok efendim antik güneş sistemi buluyor, yok efendim Mars'a gitmiş koloni kurmaya kalkıyor. Gözlemlenebilir evrende bile (ki tamamının sürekli genişlediği varsayılır) burnumuzun ucunu dahi göremiyoruz. Hadi kaçalım desen taş atımı uzaklıkta Mars var. Orada da su yok. Bu korku filmi yeni başlamamış aslında.. Biz yine hareketi geç algılıyoruz. O akıl denen silahın verdiği güç sarhoş etmiş binlerce yıl bizi. Hep bencil yaşamış insan. Kullanmış, kenara atmış. Ama kainatın formülü o rakamlar surata çarpınca ayılmak geç olacak.



1880'den günümüze Küresel Sıcaklık Artışı



Düşünün ki dünyanın kendi doğası bilinen 4 yok olma tehlikesi atlattıktan sonra bile atmosfere saldığı CO2 miktarını, insanoğlu Sanayi Devrimi'nden bu yana atmosfere yükledi. Azalan türlerden, kaybolan yağmur ormanlarından hiç bahsetmiyorum bile. Teşekkürler insanoğlu. Her nerede yaşayacak ya da yaşatılacaksan!






2 yorum:

Unknown dedi ki...

Yazı güzel ve evet biz insanların bu doğa ve kainatı nasıl bir tehlikeye sürüklediğimizi gösteriyor.Biz yazıdada olduğu gibi daha başlangıcımızı bilmeden nasıl var olduğumuzun sorgulamasını yapamazken sonsuzluğu arıyoruz ve bunun uğruna kaç nesli ve canlıyı katlediyoruz.Fakat maalesefki şuan yaşadığımız çevreye bir baksak insan olamayan ama solunum yapan cahil topluluğu varki biz bunların içinde doğaya ve dünyamıza bakmayı ve oluşan değişimleri unutuyoruz ve sorgulamamaya başlıyoruz.Kullandığın kelime çok hoşuma gitti evet biz insanlara o akıl denilen piyongo yaramamış hatta bazıları bu piyangoda amorti ikramiyelik beyinleriyle yaşadığı için ve en çok dağıtılan ikramiye amorti olduğu için...Maalesefki tam listede bulunan diğer ikramiye beyinler parmakla sayılacak kadar az olduğu için dünyamız ve doğamız tahrip olmaya ve her geçen gün sona ve tüketmeye biraz daha koşar adım gidiyoruz.

Menderes dedi ki...

Teşekkürler Murat! Farkındalık yaratabilmek adına yazdım. Malesef ki millet yazının uzunluğunu görünce bile okumaktan kaçıyor ki uzun bile değil. Millet burnunun ucunun bile farkında değil..